İlk olarak 1924 yılında Beer tarafından tanımlanmıştır(1). Simfizis pubis ve çevresinin inflamatuvar, aseptik, ağrılı hastalığıdır(2). Atletik aktivite sırasında sık sık doğrudan yaralanma ya da yineleyici mikrotravmalar sonrası, periost reaksiyonuna bağlı geliştiği düşünülmektedir(3,4). Atletik popülasyonda, osteitis pubis insidansı %0,5-%7 arasında değişmektedir(5). Ayrıca ürolojik, jinekolojik, obstetrik ve pelvise etki ederek ağrı ve inflamasyonun oluşumuna yol açan diğer patolojik olaylar veya işlemler de rol alabilir(6). Ayırıcı tanıda özellikle kasık bölgesinin sporcu fıtığı başta olmak üzere diğer patolojileri de göz önünde bulundurmak gerekir. Şikayetler sıklıkla tek taraflı başlayan, ileri vakalarda her iki tarafta da hissedilebilen kasık ağrısı ve alt abdomen ağrısıdır(7).
Fizik muayenede; simfizis pubis palpasyonda hassas, adduktor sıkıştırma pozitifliği, rektus abdominis kas testlerinin (mekik) pozitifliği, kalça eklemi sıkıştırma testi ile orta hatta ağrı hissi mevcuttur (8,9,10).
Tanıda ilk olarak MR görüntüleme tercih edilmekte, simfizis pubisi süreğen biçimde torsiyonel ve makaslama kuvvetlerine maruz bırakan sportif aktiviteler (sıçrama, dönüş, şut çekme vb) simfizis dejenerasyonunu erken yaşlarda başlatacak karakterdedir(11). Bu değişim MR görüntülerinde bazen asemptomatik vakalarda dahi erken osteoartroz bulgularının görülmesine yol açar. Ramus pubiste, simfizisten başlayarak merkeze doğru uzanan unilateral veya bilateral kemik iliği ödemi, vakaların önemli bir bölümünde görülür(11). İleri evre olgularda X-ray de simfizis pubiste dejeneratif değişiklikler izlenebilir.
Tedavi genellikle konservatiftir. İstirahat, fizik tedavi, non-steroid antienflamatuvar ilaçlar, lokal glikokortikoid enjeksiyonu ve/veya oral glikokortikoid kullanımı, rehabilitatif egzersizler, en sık başvurulan yöntemlerdir(12,13). Buna rağmen hastaların %5-%10 u konservatif tedavi başarısızlıkla sonuçlanır(14). Konservatif tedavinin yetersiz kaldığı dirençli vakalarda ve sık tekrarlayan vakalarda cerrahi tedavi uygulanır.
Osteitis pubise yönelik artroskopik cerrahi içerin ilk güvenli bölge çalışması Hopp ve arkadaşları tarafından 2014 yılında yayınlananmış(15). Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim dalı ile yaptığımız kadavra çalışmasında güvenliği arttırmak için yeni uygulamalar ekledik ve çalışmamızı tamamladık. Şuan uluslararası hakemli bir dergide yayın aşamasındayız.
Kadavra çalışmasında elde ettiğimiz bilgi ve tecrübe ile konservatif tedaviye dirençli hastalarımızı bu metotla opere ediyoruz. Sonuçlarımız çok iyi. Hastalarımızın fizik tedavi uygulamaları ile postoperatif rehabilitasyonları yapılmaktadır. Rehabilitasyonu tamamlanan hastalarımız mesleki hayatlarına tam performansla dönmüşlerdir.


